Mustafa Kemal ve Trablusgarp Savaşı (1911-1912)
İtalya, sömürge elde edebilmek ve Akdeniz’e egemen olmak için Trablusgarp’ı işgal etti. Osmanlı Devleti bölgeye karadan ve denizden asker gönderecek durumda değildi. Bunun üzerine Osmanlı ordusunda görevli bazı subaylar gizlice Trablusgarp’a gitmeye başladılar. Bu subaylar arasında Mustafa Kemal ve Enver Bey de bulunuyordu.
Mustafa Kemal, “Şerif” takma adıyla gazeteci kimliği altında Trablusgarp’a gitti. Trablusgarp’a ulaşmasının ardından teşkilatçılık özelliği sayesinde Derne ve Tobruk’ta halkı örgütleyerek yerel direnişi oluşturdu. Liderlik yeteneği sayesinde, silahlı mücadeleye katılan yöre halkının birlik ve beraberlik içinde mücadele etmesini sağladı. Mustafa Kemal, zor şartlar altında mücadeleye devam etti. Gösterdiği kahramanlık ve başarılar Osmanlı Devleti sınırları içinde tanınmasını ve takdir toplamasını sağladı.
Mustafa Kemal’in burada kazandığı tecrübeler Millî Mücade sırasında aldığı kararları da etkiledi. Trablusgarp’ta aynı amaca yönelik olmasına rağmen birbirinden kopuk hareket eden askerî birimlerin işgal kuvvetlerini yavaşlatabileceğini hatta durdurabileceğini ancak birlik ve beraberlik içinde hareket edilmeden bağımsızlığın kazanılamayacağını gördü. Bu amaç doğrultusunda Türk milleti bir araya gelerek Kuvayımilliye teşkilatlarını kurdu ve işgalci güçlere karşı mücadele etmeye başladı. Mustafa Kemal, Anadolu’ya çıktığı andan itibaren bölgesel direniş cemiyetlerini genelgeler yayımlayarak ve kongreler düzenleyerek tek çatı altında topladı.